sevilmek...!

Konu: sevilmek...! Çarş. Mart 18, 2009 9:19 pm

elbetteki hayatın en doruğa çıkarıcı, en tatmin edici hissidir. kişi kendine değer verildiğini hisseder ve kendisi "samimiyetle" seven insan yada insanlar için yapacağı fedakârlıklar için sınırsızlık hisseder. insanoğlunun yaşamındaki bütün aktiviteler freud'un cinselliğe bağlamasının paralelinde bir de sevilmek hissi içindir. bu sürekli çıkılmaya çalışılan veya eteklerinde yatılan dağın zirvesidir.

ve fakat lakin, hep sevilmek isteriz; birileri biri sevdiğindeyse dikenlerimizi batırır, wampir gibi dişlerimizi çıkarır korkuturuz onu... sevildikçe kanatırız, sevildikçe hınç alır gibi... hayırsız'ız...!

"bir bünye üzerinde en garip ve tutarsız etkileri hangi durum yaratır?" sorusunun cevabı eylem. insanın hayatı boyu sevilmek için çırpınıp durduğu, sevildiğinde ise bundan sıkılmak için fırsat kolladığı ve deliler gibi korktuğu düşünüldüğünde gereklilik ve fayda derecesine bir türlü karar verilemeyen durum.

bazende ask anlaminda istenmiyebilecek bi durumdur,birini arkadas olarak goruyosundur ama o sana asik olmustur,ki bence bu durumda sevilmek istemez insan,hersey bianda berbat olur , aranizdaki dostluk saglamsa bi sekilde toparlanir ama ukteden dolayida tekrar nuksedebilir

nurullah atac soyle demis bir zamanlar:
"ben soyleyeyim size sevilmek ne demektir, ben bilirim onun ne demek oldugunu. sevildigim icin degil, sevilmedigim icin, omrumde beni gercekten sevmis bir tek kisi olmadigi icin bilirim; sevilmek bir kimsenin gozunde essiz olmaktir; sizi seven kisi, size yeryuzunde bir tane diye bakmiyorsa, siz sadece insanlarin arasinda bir insan, ancak sevilecek bir insan sayiyorsa, kabartmayin koltuklarinizi, siz de sevilmemissiniz demektir."

2000-2001 sezonunda aksanat produksiyon tiyatrosu'nda i$il kasapoglu'nun sahneye koydugu, koksal engur, tilbe saran ve cuneyt turel'in rol aldiklari bilge karasu oyunu.

hermann hesse'nin mutluluk olarak saymadığı durum.
"her insan kendi kendini sever; ama mutluluk bir başkasını sevmektir." şeklinde ekliyor kendisi.

mevlana bu konuda "seni sevdiğini iddia eden sen onu seviyor isen doğrudur" gibi bi söz söylemişti.

(bkz: sevmeden sevilmek)

dunyanin 'en guzel' ikinci seyi... birincisi icin: (bkz: sevmek) *

herkesin kesinlikle mutlu olma sebebi olarak göreceği ama bazı ayrıntıların unutulması sonucunda ****ızdıraba dönüşebilecek durum.

sevdiginden ve sevildiginden şüphe duyan,
sevmeye sevilmeye inanmayan kişi depresyona girdi girecek demektir.

"...arkadaşlıklarda, dostluklarda, sevgilerde karşısındakini ele geçirilecek bir ülke gibi görenler vardır. buna karşılık; karşısındakini tanımak isteyen, birbirini birbirine açan, veren insanları yakınlıkları...bir de pattadak çıkagelenler vardır, senden istediğini senin rızanla alan, seni kendisine bağlamasını başaranlar vardır.günün birinde geldikleri gibi giderler..." bilge karasu'nun "sevilmek" adlı oyunundan. ayrıca durumla ilgili olarak (bkz: hiç gereği yokken hayata giren insanlar)

fazlası bağımlı yapan ve bu bağımlılıktan sonra sizi sevmeyen biri ile karşılaştığınızda 'ama bu beni nasıl sevmez'dedirtecek hadiseye sebep olacak hede.

dunyada uzun sure yasiyan insanlari sevildikleri zaman "ben ne hata yaptim ki seviliyorum" diye dusunduren hadise.

ikili ilişkilerde en önemli bağlayıcı etken

gidilen ortamda içten gülen gözlerle karşılaşmaktır sevilmek. şımartılmanın zevkini hissettiren olgudur.

bazen ise sadece saçlarınızın okşanmasıdır.

insanın bilinçaltında yaşamaktan en korktuğu eylem.sevilmek bağlayıcıdır,o yüzden değil midir ki fazla ilgiden sıkılır insan evladı.diyeceksiniz ki sevmek daha bağlayıcıdır,kör eder insanı.ben de size diyeceğim ki,hangi insan karşıdakinin de onu sevme ihtimali yok bilse sevmeye devam eder.sevmek de sevilmek de hikayedir.sevmek ise egoistlik barındırır temelinde,yeterince irdelendiğinde çıkarsız sevginin olmayacağı kesindir.

sevgilini seversin,o da seni sever bilirsin.kaldır bakalım cinselliği yine sever misin.sevgim içtendi dersin,kaldır bakalım sevgisini hala sever misin.beni seviyor diye sevmedim,gerçekten sevdim dersin,kaldır bakalım geçmişin üstüne attığın karanlığı,hala sadece onu sevdim der misin?hani nerde sevdiklerin,kaçı hayatında ne zaman girip çıktılar,hatırlandığında belki nefret ettiğin belki nefret edildiğin iki kişilik bir oyunu bana sevgi diye mi tarif edersin.
sevmedin ki sevilesin...

dostlarını seversin,arkadaşlarını seversin onlar da seni sever bilirsin.gerçekten kim olduklarını amaçlarını bir bir anlattır ve dinle,hala severmisin.sevemezsin ki sevildiğini iddia edesin.

aileni seversin,onlar da seni sever buna eminsin.bilmediğin birşey varsa o da şudur: karşıklı bir çıkar ilişkisinin * ürünüsün ve oldukça kötü bir fikirsin...

sevmenin ütopya olduğu bir gerçeklikte sevilmekten mi bahsedersin.

istemezsin...

bir lütuftur

basinda bir de "çok" varsa insan için çok hatta en degerli hazinedir..

kimseye kendinizi ''sevdirmeye'' kalkmayin ! yapilmasi gereken tek sey, sadece kendinizi ''sevilmeye'' birakmaktir.

güzel, içten sevenlerin yaşayamadıkları bir yönüdür hayatın.

bulduğunu bilme bilgisinin en lazım olduğu mecrası belki de hayatın.

sevinmektir

[b]